Esrik Veda
Hafızasını yitirmiş bir şairin,
cümlelerine gömüyorum seni.
Yorgun vagonlar istasyonu olmuş gözlerimle;
Aklı yumruklanmış bir kaçağım artık!
Aşklardan soyutladım kendimi;
dost görünümlü bakışlardan da!
Canımı acıtan hasretinden,
Nöbetleşen gönül sancımdan,
Kulaklarımı sağır eden sesinden,
Kederimden
Derdimden..
Yüzünü anımsayamadığım annemden,
ellerimde can veren babamdan
Eğrimden
Doğrumdan
Hatta;
Gölgemden bile s/aklanıyorum!
Bütün ayrılıklardan hüküm giymiş
yüreğimin acısına fısıldadım bu şiiri.
Duysun dağ taş,
Yer ve feza.
Sabrımı eze eze
Söküp aldım seni içimden.
Anladım ki;
Sensizliğin mültecisi olmuş şu ruhuma,
Az gelir bu eza.
Hiçbir ülkede yeri yok gövdemin.
Çünkü; sesime sağır dünya
Bu yüzden yokluğun ömrüme sunulmuş müebbet bir ceza!
İyi kötü hangi duygu varsa,
her şeye düşmanım senden sonra.
Sen yoktun!
Kaç kere düşüncelerimden sorgulandım
Kaç kez asıldım göğün tavanına utancımdan.
Seni sevdim diye,
en ağır şekilde yargılandım!..
Cüsseme ağır gelen acıyı taşımaktan
Kalbimin kamburu çıktı,
yıldı umudumu besleyen kuşlar.
Ertelenmiş baharımıza
İçimizde ukde kalan
Hayallerimize, düşümüze
Fotoğraflarda solan gülüşümüze
Kurulmayan yuvamıza
Doğmamış oğlumuza
Kızımıza
Yetişemediğimiz mutluluğumuza
Ve yeryüzünde en sevdiğim;
sana
iyi bak!
-Ve ne olur her yetimin ahı sarsın dünyayı.
Kafiye düzeni içinde sıralanmış duygular bütünü yüreğinize sağlık