Ey Hayat Söyle Lütfen
(ey hayat:
bana kesinlikle yoldaş olmayan!)
öyle bakma lütfen, n'olursun söyle
dağlar-taşlar birlik olup ünler miydi aşk diye
yüzünden gözünden öpseydim seni
(ey hayat:
beni hep bitimsiz yenilgilerle sınayan!)
bir serçe sürüsünden sayılır mıydım
ilkgençliğimin coşumculuğunu anımsayarak
yazından güzünden öpseydim seni
(ey hayat:
hem kısacık, hem de upuzun olan!)
ayağa kalkabilir miydi yatalak annem
yüzünde her zamanki acımsı gülümseyiş
sözünden özünden öpseydim seni
(ey hayat:
pür-vahşet ve çoğuncası körduman!)
insanlık bu kerte çürümez miydi
çok yüzeysel lâflarla çarpılmaz mıydık
tuzundan tozundan öpseydim seni
(ey hayat:
bir ucundan tutulsa, birçok ucundan dağılan!)
öyle gitme lütfen, n’olursun söyle
bu şiirim karışır mıydı tanrısal sese
közünden tözünden öpseydim seni
(*) : Dil ve Edebiyat, Haziran 2015, Sayı 78