Ey Yolcu
Ey yolcu! Nereden gelip, nereye gidersin?
Bir selamlık kadar bekle hele, yine gidersin
Gel tanış olalım; Sen kimsin, kimlerdensin?
Ebu Cehillerden misin, bizlerden biri misin?
Bizden biriysen, doğru yolda kendin bilensin
Bu yolda lazım olan azığı, nevaleyi sen bilirsin
Doğru söyleyene itibar eder, öğüt dinlersin
Sana birkaç nasihat söyleyeyim, yine gidersin
Gittiğin yol engebeli yoldur, düzden gidersin
Hain tuzaklar kuruludur, dikkat et düşersin!
Ucunda çift kapı açılır, tercihinde serbestsin
Biri Cennete, biri cehenneme açılır bilmelisin
Gittiğin yol güllü-çiçeklidir, dikene çevirme!
Bastığın toprak tevazuludur, kibirli yürüme!
Yaslandığın ağaç tabutundur, yıkıp devirme!
Kabirden evvel, dipsiz, kör kuyulara düşme!
Çıktığın bu yolda gafil olma, gaflete uğrama!
Yenik düşme hain nefsine, Yaratanı unutma!
Kefenin al yanına, işine, aşına haram koyma!
Her daim Hakkın tarafını tut, Hak'tan ayrılma!
Bu yolda kibir ve gururu sakın ha yanına alma!
Sonda bastığın toprağa gireceğini de unutma!
Arifle hasbihâl ol, dostlarını yarı yolda satma!
Taşıdığın emanete sahip çık, Çakal'a yutturma!
Koyulduğun bu yol uzun değil, kısada değildir
Başlangıç çizgisi bellidir, acaba ki varış neredir?
Son düdük nerede, ne zaman çalacak, kim bilir
Hedefim büyük, yolum uzun, dersin nedendir?
Haydi, git yolun açık olsun, lakin unutma bizleri!
Unutma kimliğini, geçmişini, geçtiğin bu yerleri!
Eser bırak gittiğin her yere, adını yazacak birileri
Esersiz gidenlerin, bak silindi adları yok oldu izleri