Ey Yürüyen Cenâze
Topraktan koparıldık yıldızımız köreldi
Umudun nûru soldu karardı pervâneler
Kaptansız kaldı gemi Kaf dağına yöneldi
Ankâ çoktan ölmüştü vîrân oldu hâneler
Hıçkırıklar sel gibi insân kibrine tutsak
Yürekler kelepçeli artık tebessüm uzak
Zihniyetler tekelci gelenekler(!) baş tâcı
Tipleşmek vefâ borcu karakter olmak yasak
Gözler yalan söylüyor selâmlar bile acı
Şimdi maddiyat mâbet mâneviyatsa pasak
Kesbî âfetler sarmış kalın zulmün ensesi
Kordon kopmak üzere delinmiş öd kesesi
Vurulmuş sabır kuşu âsumanı delen kim
Kabilleşmiş bulutlar sağnak sağnak üstüne
Rûhlara nâr yağıyor pişmanlık mevsim mevsim
Tabutlar sıralanmış mezârlık olmuş sîne
Kaynaklar kurutulmuş zehirlenmiş nehirler
Masallar bestelenmiş uykuda tüm şehirler
Ey yürüyen cenâze fıtratına sâhip çık
İrâden vuslatındır bekleme hazır mama
Ustalık belgeni al bitsin dilsiz çıraklık
Dönemeçler çok keskin doğru yoldan ayrılma
Asabiyet belâdır yeri ğöğü inleten
Sinekte suç arama sensin seni pisleten
(Temmuz-2012/ Atakum)
(Samsun'da ihmâl kol gezerken)
Samsun'da yaşanan selde hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin...
*Yeşillensin huzûrlar aşkla yoğrulsun hamur
*Mehtâbı kucaklasın' cennet müjdesi yağmur