Eylül
Annem,
Adı Hatun
Adı ile müsemma kadın
İlk hatırladığım çocukluk zamanlarım
Bir düşüp paslı tel delerken elimi
Bir dişçinin saatlerce uğraşıp çekemediği dişi
Saldırmıştım dişçiye ana avrat küfürle
Babamdan Azrail'den korkar gibi korksa bile
İşi kanatmak, çekmek dişi,
Yırtarak da olsa çenesini ilkel aletiyle
On dördünde babama gelin olmuş
On beşinde anne
On altı yahut on yedisinde ben doğmuşum
Ardım sıra başka iki fitne fücur
Zaman geçer , mevsimler döner yerine
Aylardan eylül, hava yağmur kokuyor
Akşamında gürültüsü göklerin
Bir sessiz ve ağır hava var evde
Yağmurun damlaları sızmasın diye çatlaklarından
Bir süpürge çekip indik sanırım damdan
Uyku tutmamış hiç birimizi
Gizli bir hüzün var, oymakta içimizi
Ben bilincinde değilim ama
Anneme ayan olmuştu sanki
Sabahı hatırlarım
Ali nefes nefese kapıda istedi kürek ve kazma
Koptu annemde acı bir vaveyla
Ya ağır yaralı, ya yaralı derler alıştıra alıştıra
Ölmelere alışkın kadın anladı oracıkta
Çok geçmeden geldi kara haber dedikleri
Devrilip bir uzun uçurumdan
Alkollü haliyle kullandığı meredi
Camından çıkmış arabanın çarparak koca taşa
Uzun uzun uğraşıp kırılmış bacağıyla
Yağmura soğuğa inat akan kanıyla
Varıp arabasına kırmış kapı kolunu
Sarılıp battaniyesine beklemiş son oyunu
Elinin biri kırdığı kapı kolunda öteki yerde
Ölürken bile ölümsüz bir poz
Parmakları arasında sigarası ve üstünde toz
Tüm çabası boşuna, yetmemiş kurtulmaya velhasıl
Akşamdan sızan kanla yer kızıl mı kızıl
Bir ölümle ardında dört sabi
Yaşadığı yıl bu hayattan hepi topu yirmi yedi
Kendinden bir yaş küçükmüş eşi
Değme jönlere taş çıkartan civan
Çift tabancayla gezerdi her an
Kısa sürdü hızlı ve dopdolu serüveni
Dönülmez diyarda şimdi kendi
Ardından beklemiş olmalı annemi
On yıla varmadan sinsi illet
Ufak ufak girmiş bedene
Kırkında başlamış olmalı yara
Yavaş yavaş içten içe bedenini oymaya
Üç sene sonra yaş kırk üç , yüz soluk
On yıllık eşine öte yanda eş olmaya yolculuk....
Bayramlar çıktı bayram olmaktan
Ne bahardan ne yazdan
Tadı yok mevsimlerin hep aynı mevsim hayat
Gidenlerden haber yok yerleri pek mi rahat
Alacaklıyım hayat senden
Ansızın aldığın her can ,yaşanmamış ömürden
Topladım ben hesabını bir öğren
Babadan yirmi küsur,anneden beş fazla yaşım
Çaldıkların var, borç kaydet deftere
Bir kalleşlik edip de gelme sakın semtime..!
Hüzünlü bir olay baştan sona anne ve baba küçük yaşta kaybedilmeye görsün zindan olur hem gündüzler hem de geceler...😅😅😅