Eylül
Üzerime yağmur giyindim
aldırma ellerimin kuraklığına
verimli topraklarda hazana şahit oluşumdan
hüzne bu denli meyyal duruşum
gölgesine sığmayan çınarın resmidir oysa
sahipsiz kalır gibi oluşun kaligrafik destanı
matruşka ihtimamıyla iç içe sığdırılmış acılar
sönmüş sanılan mizansen bir volkanı
kraterinden öpmek gibidir ayrılık
modern zamanların feracesinde
fikr-i ferdâ arayan uykusuz gözlerin ki
pek baldıran bakıyor bu akşam
yoksa ciğerinde tuzlu kum mu var
Bir baştan ayağa rozerin gibisin
tepeden tırnağa ilkbahar
kırkikindi kokar gidişin
tütsülenmiş tutsaklığın hikayesi
ilişince eylül aykırılıklarına
tüm yüzler hikmet olur
tüm şarkılar hüzzam
farzımuhal
ve final güzeldi... tebrikler