Eylül
Son bahar rüzgârı sıyrılıyor insanlardan
Yağmur tokat gibi toprağa çarpıp
Kızgın saltanatını bitiriyor yazın
Islak toprak havası doluyor ciğerlerime
Gidenler iz bırakıyor ardında çamurlu
Eylül gelmiş, selamlıyor beni
Gidişin beliriyor yüreğimin semalarında...
Havalar soğudu kazak vaktidir
Eylül ürpermesi geçmesin diye içimden
Yıllar önce aldığın kazağı giyiyorum üzerime
Sen kokusu sonbaharla tazeleniyor
Dışarıda hüzünlü bir yağmur,
Adım atsam sokağa gizlese gözyaşlarımı...
Üşüyen kediler sığınıyor çöp kutularına
Yanlarında yer bırakmazlar şimdi bana
Üşümekten değil mecazım
Çöp gibi atılmaktandır yalnızlığa
Tam üç Eylül bitti sensizlikten
Nisan'ları hiç sorma...
Her gün aynı ağlamaklı bekleyiş
Aynı uzaklara dalıp aynı hayaller
Parkamda o eski fotoğrafın, yıpranmış
Vurduğumda içime derdini
Hatıraları hiç sorma...
Gönlüm aç kaldı mutluluğa
Sıla değil benim ki
İmkânsızı beklemek çocukça
Eylül'de yağmurlar ve rüzgâr
Sokağa çıkıyorum şafak vakti
Hiç uyumamışım seni düşünmekten
Gözbebeklerime gökyüzünden yaşlar yağar
Rüzgâr kollarına alır beni
Kendimi bırakırım dizlerimin üstüne
Ve hayal ederim
Belireceksin karşı yokuşun başında
Uçuşacak saçların çıldırasıya
Kirpiklerin titreyecek yağmurdan
Tebessümler doğuracak gamzelerini
Geldim diyeceksin kollarını açıp
Bağı çözülecek hasretimin
Ellerimi yüreğime koyup
Gel diyeceğim Eylül lisanıyla...
buda baya güzel olmş ellerinize sağlık
Tebrikler olsun ilk dizelerine,güzeldi kutladım,ellerine sağlık...