Eylül Olacaktı Dokunuşlarım

Güz sancısıydı akşamlar
Ellerinde isyan bayrakları ile geldi
Laf nedir anlamadan
Kapıya dayanmıştı

Kilit vurulan okyanuslardan
Kopup gelmiştim
Rotasını kaybeden aklımla
Sırıslıklam öptükten sonra
Doyumsuz tadıyla
Tuzlu bir romantizm saracaktı çehreni

Eylül olacaktı dokunuşlarım
Titrek soluk alışlarında
Yaprakların dökülecekti
Eşyalarını çıkarırken
Sancıları dolacaktı şakaklarına

Bu kaçıncı tutukluluktu
İnfazı gözlerine hucüm eden
Celladı bilinmeyen
Hangi hüviyetti

Adresim aynıydı
Belki Zincirlikuyu
Belki de Karaca Ahmet
Sen de biriken kucaklarla hasret
Ben de hazan karla kıyamet

Tasvir ediyordu tüm renkler
Tuvalinde boyalı alacalı cisimler
Fırça darbelerin kan akıtıyor
Resim tamamlanırken
Aşk sende hayasızca kol geziyor