Eyvallah III
aşk;
emeği göz ardı edilen
feodal bir sevi'ydi
senin gözünde
sen kendini
bir serüvenin
sorgulanamaz baş kahramanı görüyordun
öyle ki
deniz kumundan kalelerinin içinde
gözlemlere yer olmayan
tek tip eylemlere sıkışmış
bir dünya yaratıyordun
ilmekleri çözüldükçe
senin düzen sandığın düzensizliğin
günahına girdiğin tırnakların
suçlusu ben oluyordum
surlardan üzerimize yıkılan yalnızlık
kâfi değilmiş gibi
beni şiirlerle tanıştıracak
bir hasbahçeye açılmayan
garp ve şark kadar yakın
yeni burçlar inşa ediyordun
güneş marazlı bir proleterdi üstelik
alışmıştım aslında
oligark tavrının hayallerimi esir aldığı
her gün yeniden inşa ettiğin
şu kumdan surların içinde yaşamaya
kabul etmiştim olan biteni
tamam demiştim bir kere gözlerinin karasına
sözün kibirden bir makas olup
Rapunzel'in saçını kestiği gün
vazgeçtim dudaklarının efsunundan
oysa
ellerinde büyüyen kapital düzenin
hep bana söylencesine
yenik düşmeyecek kadar güzeldi
benim sen nidalı türkülerim
bağımsız iki sesin yek olup
zorluğu tek miğferde göğüslediği
bir ev düşlüyordum
dudaklarının kıyısında
şimdi nice sömürüye duyarsız kalıyor
bir hayalim vardı diye başlayan iç sesim
itiraf edeyim
benim düzen dışına çıkan eylemci yanıma
anında ferman verip
burçlarında sallandırdığın günleri çok özledim
kirpiklerine yeter mi bilemem ama
eyvallah
seni güzel hatırladığım günlerin hatırına
yazamayacağım daha fazla
Eyvallah şair. Has kalemsiniz vesselam..
Yazamayacağım daha fazla desek de görüldüğü üzre yazıyoruz Hüseyin bey eyvallahlar bitmiyor, ben de son şiir demiştim:) Kutlarım yine çok güzeldi yüreğinize sağlık, eyvallah...