Ezgin Yürek
Bir kaya kadar sert
Bir gonca kadar yumuşaktı.
Hakikatti insanlığın emeli
Öğrendik o muazzam gerçeği
Öğrendik sonunda sevmeyi.
Milon kadar güçlüydük oysa
Aspasiaların yatağında
Cicero gibi de düşkündük
Sevgililerin kollarında
Oysa hala bulamadık
Nil'de kaybolan Dilber'imizi !
İşbu nedenle uykuludur gözlerimiz.
Ölü toprağı serpilmişcesine ağır bedenlerimiz
Ve yüreklerimiz bir kelebek gibi titrek
Bir kaplumbağa kadar da hantal ve ağır
Bu yük sevginin vebali
Akılsız başların
Bir tospağıyız işte
Ezgin yüreğimiz de sevgimizle.
Ey Lütufkar Kadın ! Sunma bana kendini,
Sen de kalsın Meryem'in bozulmamışlığı !
Akmasın öyle coşkuyla deli kanın,
Sen benim sevgimi taşıyamazsın ey kadın !
Sen kendinde kal,açık olsun yolun.
Bırak beni benle,bendeki senle
Ben bir ömür boyu mutlu olurum gölgenle...
14 Nisan 1995