Fabl-ı Beşerî

Kimilerinin kaderini, iyice bilemiyor kara sakallı Derviş

Bu diyarların en tanınmışı O halbuki 

Ellerini her uzattığında göğe

Uçurum altında beliriveriyor ruhu

Düşenler, düşmeyenleri iyi biliyor, diyor 

Bilgi-füruş bir tonla

Bir ton methiye düzüyorlar onun bilgeliğine

Kutuplarda derviş mi olur, dedi lüzumsuzun biri

Derviş çöllere yaraşır 


Serpuşunu koltuğunun altına kıstırmış kaçıyor bir cüce

Kaçmak ne garip bir hadise

Yeryüzünde yer değiştirmece 

Senin neyine ulaşmak menzile

Ha, şu cüce, belki de seraptı 

Yoktur öyle bir izlence


Uğur böceği konmuş başına ihtiyarın

Eskimo inancına göre, ihtiyar yolcu

Yolculamalı onu uzak diyarlara, diyor ileri gelenler

İleri gelmek de ne ise? 

İleriye ancak varılır, kanaatimce

İhtiyar diyorduk, ölecekmiş bu gece


Şu mağaraya fısıldadığımız ses

Nasıl oldu da oldu, naraya dönüştü

Bir cılız filiz, kuru otların arasından

Buradayım, yaşıyorum, dedi adeta susarak

Ki konuşmaz hiçbir bitki, damarına basılmazsa

Evet, ses diyorduk 

Hava ile yutulan dalga lokmaları

Dünyamıza özgü


Salyangoz dedin de aklıma geldi

Ülkemden kimse geçmiyor demişti, salyangoz

İlk kervan yola çıktı bile, devesiz hem de

Kimseden bir farkı yok onların

Ezilmişlerin umurunda değil çıkan çatırtı

Ulaşmamak en büyük haz 

Ve toprağa bırakılan iz... ... ... 




03 Eylül 2024 184 şiiri var.
Yorumlar