Fenanın Içinde Bekalar Gizli
Bilmiyorum ki yâr, ne yaptı bana?
İçimde heves ve hevalar gizli.
Canımdan bizarım, aşkından yana,
Sefalar içinde, cefalar gizli.
Vücut iklimimi, cazibe sardı,
İçinde binlerce edalar gizli.
Beni benden aldı bu işin ardı,
Gördüm ki sayısız, belalar gizli.
Bir ışık olmadan gidilmez yâre,
Karanlık içinde Lemâ lar gizli.
Çaresiz; umutla arıyor çare,
Âli kapılarda, gedalar gizli.
Yollar kıvrım büklüm, iniş ve çıkış,
Aşığın yolunda vedalar gizli.
Yiğitlere hastır, benliği yıkış,
Zulmetin içinde sefalar gizli.
Afak ı kaplamış Nuru Muhammed,
Âlemi ervahta nevalar gizli,
Aşka uşşak eder bizi her cihet,
Bir gönül içinde semalar gizli.
Amelden üstündür, halis her niyet,
O özün özünde, dualar gizli.
Yeter ki ödensin gereken diyet,
Dertlerin içinde devalar gizli.
Ölmeden ölümü tadanlar için,
Ezanlar aşikâr, salalar gizli.
Musalla taşında yatanlar için,
Tecelliyi Hakk'a senalar gizli.
Bu ne iş ki ya Rab her kulak duymaz,
Sukutun içinde, sedalar gizli.
Zat'ına erenler, hiç varlık koymaz,
Fenanın içinde, Bekalar gizli.
Sonsuz derya imiş, Hazreti Kur-an,
Her ayet içinde manalar gizli.
Yaralı gönlüme o nurla vuran,
Harflerin içinde, imalar gizli.
Nisan/1999