Firak
Dolunca vade, kapanır son perde
Bir daha açılmaz o kapı
Her gün ölmek, dirilmek firak!
Gül açmaz bahçemde
Yüreğim göz göz kanar
Ağı gibi sessizce kanıma karışır
Ölümün nefesi...
İnler! Aşk ateşinde gönül
Yok hesapsız giden
Vedia can
Ahh !
Bileti alınmış yolcu, hangi peron?
Bir yol ki; dönüşü olmayan.
Ey, kısır döngü;
Sivri dil haşlar canımı
Eğilir, mağrur baş
Damla damla sel olur
Çaresizlik ne beter.
Ömür!
Rüzgârın kollarında melül
Son yaprak düştü, yine hazin
Ne çok şey vardı oysa yarım
İnsanoğlu; konar, göçer.
Nerde vefa, bu nasıl veda?
...
Kara toprak ; ?yeter, doydum, almayayım! ? dedi...
Deniz kabardı, kıyıyı dövdü dalgalar
Sema ağladı, yıldız kaydı... Yollara taş döktüm ?geçilmez? dedi.
Yalnızsın musallatta...
Ve bir mezar taşın bile olmazsa kimsesizler mezarlığında.
Ardından bir mendil bile sallanmıyorsa; boşa yaşamışsın arkadaş !...
Hiç bırakmaz tek başına seni yalnızlık...
😙 Yalnız ayrılığın acısı güzel işlenmiş.👍👍
Ömür! Rüzgârın kollarında melül Son yaprak düştü, yine hazin Ne çok şey vardı oysa yarım İnsanoğlu; konar, göçer. Nerde vefa, bu nasıl veda? ... çok begendim siirinizi, tebrikler👍👍