Firari

koşarsın;
kan ter içinde,
kalbin heyecandan neredeyse
atmakta başka bir yerinde,
avucların sımsıkı kapanmıştır
aklında tek düşünce,
"nasıl girdim acaba ben
bu keşmekeşin içine?".....


köşebaşları tutulmuş
sokakta ağır bir idrar kokusu
ay 14 lük genç kız siması
parıldıyor tepende.....

oysa nasıl da isterdin şimdi
koyusundan bir geceyi
yoksa en masumundan 14 yılın var
yakalanma!!!
eşgalin meydanda gün gibi

bir atabilsen kendini ilerideki kalabalığın içine
ondan sonrası tereyağındaki kıl meselesi
tedirginliğine hak vermemek eldemi?
üzerinden gececek yakalanırsan
bir mahpus dolusu gardiyan silsilesi....

tünelin sonundaki aydınlık
kamaştırmasın sakın gözlerini
öyle bir daldın ki özgürlük hayallerine
duymuyorsun!!!
fonda siren sesleri...

yine böyle bir geceydi hatırladınmı?

gölgelerin birbirini kovaladığı
ve kimin kim olduğunu anlayamadığı
nerede olduğu bilinmez bir sokakta
kim olduğunu bilmez bir adam müsveddesi
vurmuştu 2 tazeyi alnının ortasından
cesetlerin yanında ise senin kayıp kimliğin
tam bir umursamazlık emaresi..........

yakalanman için tek eksikti
kimliğin yanında bir ikametgah belgesi.....

kime,neyi,nasıl anlatacaktın ki?
eski bir siyasi suçlu
yanlış zamanda,yanlış yerde olduğundan
hüküm giymişti eskiden...
80 öncesi.......

aslında onu dışarıda tutacak birşey yok
ne ana,ne baba,ne eş,ne gardaş
ama zoruna gidiyor arkadaş
nikotinden sararmış bıyıklarını kesmesi....

işlemediği bir suçtan kaçan
bir adam eskisi
hiç eğlenmemiş,hiç evlenmemiş
aslında hiç gün yüzü görmemiş
dışarıdayken de hep içeride
bir mutluluk firarisi........