Fire Vermeden Uzat Gülünü
bir gül uzat sen benim incinmiş yerlerime
alevlerden ve hançerden geçirip
bir gül uzat
sevincimden çalayım kendimi yerden yere
pusatım yok, günüm merhem istiyor
korunaksız kaldım ben bu şehirde
gitsem mi, gelmesem mi sur diplerinden
tek bir sebilden bile sebeplenmedim
ah o kadar eziğim ki
imkânı yok, kimse kurtaramaz beni
şahmeran’ın şerrinden
meyvesinden kovulan bir hurma ağacıyım
merhametsiz bırakıldım allah indinde
çünkü kuşlar alnımdan hızla uzaklaşıyor
kokain ve ince keder ruhuma sırnaşıyor
medet umsam, karacaoğlan ne der hâlime:
-beyhûde harap etme kendini be bünyamin
üryan geldin, gene üryan gidersin
sana kaldım, ay-ışıksız sana kaldım
kıtlıkta karanlıkta kırmadığım sevgili
ölmemeye elde fermanım yok ki
fire vermeden uzat gülünü
kutsamadan acıyı, acıdan tiksinmeden
öp ölümümü
(*): Şiirli Çıkın, Eylül 2002, Sayı 28
Yirminci Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi, 2004
Eksik Kırlangıç, 2014, İstanbul, 176 sayfa