Fırtına Biçen Yalnızlık

bıraktı artık hüznü saçlarından
ömür tarağının dişi sallandı taramaktan


tırnaklarını söktü esaretin
yıldızlara açtı avuçlarını
serçe parmağından tuttu mutluluğun



belgesellerin izini sildi yıllarca mahzeninde
güvercinlerin göğüs kafesinde saklıydı aşk

yıllarca tırmandı hücresinden
yüreği kadar yoktu özgürlüğü



takıldığı kancalı firketeydi vuslat bir adıma gebe

hamlede saklı güneşin rengi, hep siyahtı sihirli değneğin ucu

yeşil çimenlerde sıçrayan kelebeğin dişleri kondu topuğuna

içmeden sarhoş oldu duygular kendi girdabında soluyan yoksulluk

havada sitem yağan mutluluk, suya değmeden eriyen sabrın tozu


//bir ananın buğulu nidasında yükselir göz yaşları
fırtına biçen yalnızlık ısıtır gülüşünün rengini//



beynin ekosal dalgalarında yansıyan mors alfabesi yazar sayfalarca hayatı

mürekkebi boş bir kalem, dolmadan biten çilenin


kutsal olan neydi günah çıkarttığın aforizma
cinnet vakti şimdi kıvrak rakkasenin koynunda

aroması fazlamı geldi sıcak öpüşün ıslattığı teninde kefaret

ne hikmet /ne mükafat kulaklarını çınlattığımız kaderin.



salladığı külahından çoktan uçmuştu umutlar kınalı güvercinin kanadı

ağustos böceği de yaşıyor karıncaya inat


ve
bir tangonun topuklu eteklerinde oynuyordu dev sevgi topu

amatörlüğü bitmeyen kümenin lig düşmesi hasretle sarar tenin kalesini

sıcak busesinde saklı gülüşlerin yaması yüreğin kodifiyesi.


çakmadı geceye demirden asalet

24 Ağustos 2010 20 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    yüreğine sağlık kardeşim güzel bir şiirdi,sevgilerimle...