Fukara Mahalle

Ekmekler,

fırın camlarında kasketli birer adam gibiydiler.

Hiç de üzülmedi mahalleli,

koltuk altına bir ekmeği çok gören,

çelik düğmeli deyyusa.


Kızıl sandıklar yürür yollarda,

nazlı nazlı bakar insanım.

Yüz vermedi diye on kırbaç hak etmedi mesela,

ağa kızına yanık oğlanlar.

İster ağa gibi şiddetli olsun lafları,

ister bir zorba tutsun kollarından,

bu dipsiz ceplerine rağmen yine de boyun eğmediler.


Mahallem de öğlen oldu.

Camların da  buğulu soba dumanı evlerin,

kimi duvar gelecekten konuşur,

umutlu yarınlar gibi boyalı,

kimi duvar mahpus damı,

mahkeme soğukluğu vuruyor sofraya,

kimi duvar Güneş'e bakar, daima neşeli.

Kiminin damında kuru patlıcan,

kimisi bamya dizer çardağa.

buram buram kokar,

ateşin üstünde tencereler.


Mahallem de akşam oldu.

çöktü çatılara kara bir pusu,

Boş sefer tası şıngırtısı duyuldu, köşe başlarından.

Çocuklar ve kadınlar kapılara koştular..











20 Kasım 2021 6 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar