Füru'
/ "Aşkın kışkırtıcı, başına buyruk, biraz da kurnaz.
Gökleri yarıp geçer, fütursuz feryadım hiç durmaz." /
_______________________________
Feryadımı duyunca yaşlı gök: " Bu da kim? " dedi.
Yıldızlar: " Arşın kenarına gelen kim? " dedi.
Ay: " Yerküreden gelen biri mi var? " dedi.
Melekler hayret içindeydiler! Bu ses ne ki?
Arş sakinleri de çözemedi; bu neyin nesi?
Buraya kadar ulaştı mı insanın nefesi?
O toprak beden ne zaman kazandı uçma melekesi?
Put kırıcılar yok artık içimde, kalelerimi put yontucular sardı.
Bedenimde güç tükendi, yüreğimi iltihap kapladı.
Gözlerimde koyu karanlık; desen desen, boy boy vücutlar.
Dilimde manadan uzak, şeytan nefesli şarkılar.
İsyana yelken açan gemim denizlerde nam saldı.
O'nun aşkına yanan alev bitti, ruhta duygu kalmadı.
Şimdi O'nun benimle övünecek neyi kaldı.
O'na gövdesini siper eden insan, tarihin hangi coğrafyasında şimdi...
Boşuna... O'na gelmeyen insanları beklemekteyim...
Artık, feryadıma bin feryad daha eklemekteyim.
Ezelde bana secde eden melekler de beni tanımadı.
Tanıdıysa beni bir tek Rıdvan tanıdı.
Cennetten çıkarılan insan olduğumu anladı.
Biz madde âleminde her şeyi bilirmişiz de,
kulluk sırlarından tamamen habersizmişiz.
Ne denli yoksunmuşuz saygıdan,
küstahça kahkahalarımız yükseliyormuş aşağıdan.
Tanıdıysa beni bir tek Rıdvan tanıdı.
Nihayet bir ses geldi:
" Yürekten çıkan sözün etkisi olur,
Kanadı yoktur ama uçma yetisi olur,
Özü temizdir; yüksekten haberi olur,
Topraktan çıkar; göğün gezgini olur. "
Ve yaşlı gök hüzünlendi:
" Ne elem vericidir hikâyen senin,
Sabırsız gözyaşıyla dolu kâdehin senin,
Gökyüzüne yayılır mestane naran senin,
Ne de şuh dilliymiş divane gönlün senin.
Feryadını şükür gibi ne güzel ilettin,
Kul ile Allah'ı birbirine muhatap ettin.
Biz rahmete hazırız ancak isteyen yok,
Kime yol gösterelim o yolda yürüyen yok.
Yeniden Âdem yaratmaya yarayan toprak da yok.
Zaten, 'O Çiçek' olmasaydı, bülbül de, terennüm de olmazdı,
Dünya bahçesinde gonca da, tebessüm de olmazdı,
'O Çiçek' olmasaydı tevhid de Âdem de olmazdı.
Felekler çadırı 'O İsim' ile ayakta durmaktadır,
Varlığın nabzı 'O İsim' sayesinde atmaktadır.
Ey garibim! Deme sakın!
Aşkın kışkırtıcı, başına buyruk, biraz da kurnaz,
Gökleri yarıp geçer, fütursuz feryadım hiç durmaz.
Aklın kalkanın, aşkın ise kılıcındır senin,
Tekbirin O'ndan başkasıysa ateşindir senin,
İnanıyorsan önlemin kaderindir senin,
O'na bağlı kalmışsan eğer, biz seniniz.
Dünya dediğin nedir ki;
Levh-u Kâlem'i de sana veririz. "
güne düşen inci dizeler gerçek güzellikti teşekkürler.
tasavvuf icerikli harika bir siirdi.tebriklerimle👍👍👍
👍👍👍aşka dair masalsı bir anlatım. kutlarım.
Kutlarım güzel bir anlatım😙