Gani Âşik'a

YARALIYA

Soyadı Yaralı, adı Mustafa,
O, yüce peygamberimizle adaş.
Gerçekten yaralı, sürmedi sefa,
Çileyle özdeş, kederle karındaş.

Kör tırpanı bilenmedi masatla,
Kesişmedi yolu şansla, fırsatla,
Tohum orantısız, gerçek hasatla,
Talihsizim, sıkıntılarla paydaş.

Evrende gezinir, uzayda uçar,
Gizemli galaksiye kanat açar,
Mustafa çaresiz, Mustafa naçar,
Yine de o, iyimserlikle yoldaş.

Gemlenen duygular ve örülen ağ,
Geçit vermese de kahrolası dağ,
Her gelene açık o sıcak otağ,
Unutmayan dostlarıyla gönüldaş.

Kimliğin aynası üslup ve lisan,
Görüntüsü neyse, ayniyle insan,
Yıl iki bin dokuz, bugün bir Nisan,
Şaka sanma öz duygumu arkadaş.

O, gönül evinde özgür bir beyin,
Kolay mıdır dostlar, doğruyu deyin,
Bana sorsalar ki ?' Yaralı neyin? ?'
İster yeğen bilin, isterse gardaş.

GANİ ÂŞIK/ Eski Kayseri Millet Vekili



GANİ ÂŞIK'A

Kan bağından öte can bağımız var,
Hep gönülden sevdik, bilmedik cay'ı.
Bir şiir lütfettin, olduk bahtiyar,
Küheylan kesildi şu gönül tayı.

Bizimle iç içe Gani'nin hası,
Bal şerbeti dolu, Âşık'ın tası,
Seven yüreklerin olur mu pası?
Bunu böyle bile, bayanı bay'ı.

Şeytana aldanıp, nefse uyamam,
Parlarım, sönerim, hiç kin duyamam,
Kendime kıyarım, ele kıyamam,
Okları takıp ta germedim yayı.

Yazılan yazılmış, olanlar oldu,
Sabrımız Allah'tan, şükrümüz boldu.
Kanaat mülkümüz hazine doldu,
Ab-ı hayat bildik, bir yudum çayı.

Ne hep önde gittik, ne geri kaldık,
Hayat mürşidinden çok dersler aldık,
Gönül semasının devrine daldık,
Oradan seyrettik güneşi ay'ı.

Tam altmış üç yıllık bunca ömrümde,
Bilmem kaç kez doğdum? Kaç kez öldüm de,
Topladım, çıkarttım, çarptım, böldüm de,
Mizana vurunca bir oldu sayı.

Takdire uymadı yaptığım plan,
Gönül mabedine hükmetti Sinan.
Olması gereken yerdeyim inan,
Dünyaya değişmem aldığım payı.

Ağayız, paşayız, ırgatız, beyiz,
Sahne-i hayatta san ki gölgeyiz,
Aslını bilirsek, birer bendeyiz,
İşi doğru yapan hayların Hay'ı.

Can Allah'tan geldi, Allah'a gider,
Ten topraktan geldi, toprağa heder,
Aklıselim olan, Hak söze ne der?
Herkesin mezarda kesişir rayı.

Yaralı, dostlara olunca seki,
Makamda, mevkide, sarayda ne ki?
Beni bana değil, sorana de ki,
Var say ki kardeşiz, var say ki dayı.

04.07.2009...Mustafa YARALI