Garâm
Yeni fotoğraflarını gördüm dün
Yüzün yıllara inat, değişmemiş hiç...
Bir elbise giymişsin,
Eteği yerde
Kolları kısa...
Beyaz...
Ve balkondasın
Çok ama
Çok güzelsin hala!
Bir elin belinde, diğeri önde
Mevsim yaz...
Dudaklarında yine
O muzip, o alaycı gülümseme
Gözlerin kısık
Gamzen belirgin
Sol omzuna düşen,
Saçların aynı
Ve yine rüzgârlı
Bilirsin
?Kızıla boyat' derdim hep
?Sana en çok, kızıl yaraşır'
Fotoğrafların diyor ki
Yanılmamışım...
Sonra
Kadınlığın, sana ne çok yakışacağını düşlüyorum
Hanımlığını...
Çocuklarıma analığını...
Ağulu bir isyan yayılıyor bedenime
Söz geçiremiyorum beynime...
Sen ki Kadir!
Sen ki Muktedir!
Sen ki Ulu,
Ey! Büyük İlahi...
Bu, yüreğinden kovuluş neden?
Kulluğundan mı silersin, bu günahsız kulu?
Ulu, ey! Zavallı kalemim, ulu...
Haykırışlar taşıyamaz
Ona can veren,
Dil, dudak ve soluğu...
Uyu, ey! Ruhum, sen de uyu...
?Aşk' denilen şey;
Kör bir kuyu...
***
Ve...
Bir bulut kümesi çörekleniyor gözlerimin önüne
Kalbim, demir mengeneler arasında sıkışıyor
Ruhumu bedenimden sıyırıyor çelik parmaklar
Gözbebeklerim ağrıyor...
Fotoğrafların buğulu...
Bakamıyorum daha fazla...
Sonra...
Sonra, kızım geliyor aklıma
Aşk'ım... Özüm... İki gözüm...
Ardından karım!
Saadet'im...
Canım... Son limanım...
Huzuru gözlerinde bulduğum mabedim...
Ezelim ve ebedim...
Yazamayacağım daha fazla...
Gözlerim acıyor
Sayfalar ıslak...
Erzurum
13.07.2013
Hecenin_Efendisi
Ali Asafoğulları