Garip

Dışında çileler içinde keder,
İnanki yaşamak ârdır garib'e;
İnancı yok olmuş umudu heder,
Şu koca kâinat dardır garib'e.

Zamanla hep iyi olacak derken,
Zaman onu yemiş zamanı yerken;
Diktiği fidanlar kurumuş erken,
Bahardaki cemre kardır garib'e.

Sinede yer bitmiş dert ata ata,
Buruk duyguları dargın hayata,
Alın yazısı mı onda mı hata?
Kokladığı güller hârdır garib'e.

Her zalim avcıya avdır yüreği,
Bir çift tatlı söze tavdır yüreği,
Çiğeri yanardağ lavdır yüreği,
Döktüğü gözyaşı nârdır garib'e.

Gönlü gökyüzüyle hayale dalır,
Bahtının karası ufkunda kalır;
Gündüzün çığlığı aklını alır,
Gecenin sûkûtu yârdır garib'e.

Sakalı toz toprak şalvarı yama,
Görenler benzetmez sanki adama,
Her şeyde bir hikmet aranır ama,
Her işte bir ezâ vardır garib'e.

Cebindeki acı ekmeğinden çok,
Üç günü aç geçer bir gecesi tok;
Dizleri dermansız kolunda güç yok,
Taşıdığı beden terdir garib'e.

Sokaklar sırdaşı kediler dostu,
Kendiyle konuştu âleme sustu,
Bütün harabede serili postu,
Her kaldırım taşı yerdir garib'e.

Sesin duyulmaz ki istersen bağır,
İnsanlar duyarsız insanlık sağır,
Beli iki büklüm yükü mü ağır?
Nefes almak bile zordur garib'e.

Bağrında depremler ele duyurmaz,
Menfaat uğruna adam kayırmaz,
'Falancı' 'filancı' diye ayırmaz,
Zengini fakiri birdir garib'e.

Ne bilir üç kağıt ne bilir hile,
Yaşar gider kendi gölgesi ile,
Sırtında ceketi kirliyse bile,
Vicdansız yürekler kirdir garib'e.

İnsanlar vermenin sırrına ermez,
Nimet çöpe gider fakire vermez;
Aramızda yaşar kimseler görmez,
Basiretsiz gözler kördür garib'e.




12 OCAK 2011