Gayrimeşru Veda
metro duraklarının
kalabalığına karışan
bir çocuk yüzümdeki
astar... üzerimize
vazife edilen bu
ayrılık, tüyü bitmemiş
bir şairin henüz
mısraları... sokak
ortasına yanaşan
fiyakalı sessizlik,
adı olsun cümle girişlerine...
ana kucağına
sığmayacak kadar
heybetli her gidiş;
bir keresinde
takıldı mı boğaza
bak gör hele,
daha ne baharlara
çalacak gayrimeşru
vedalar, beni
yaratan Rabbimin
izniyle...
iç acılarımı toparlayıp
bir müsvedde de
ahh,
ne bahtı kara
bir çocuk doğurmuş
annem; bilseydi
bilirim, uyumazdı
ağladığımı; iyi
uykular anne...
yıl iki bin on üç
ki özellikle eylül
ankara...
Koca şehrin koca şairi...
Yıl boyunca kelamların ısıttı orada beni... Annen bilseydi -ki biliyor bence- senin ne kadar içli bir insan olduğunu, sığmayıp Ankara'ya gök kubbeye yol olduğunu ağlardı evet böylesi bir şaire kucak olmanın ihtişamı ile...
Harikaydı şairem...
Hüzün.. Öptüm...
içim ürperdi okurken satırları
duyarlı yüreğe teşekkürlerimle şair👑