Geç Kaldım Seni Sevmelere
Islak bir öpüşün kaygısında gecemin yolculuğu
Yeni bir dünya arıyor ruhum, göğsümde renkler
Bütün ülkelerin sınırlarında umutlarım yağmurlu
Şimdi kulağımda anlamını bilmediğim müzikler.
Bütün aramaların başladığı yerde bekliyor gözlerin
Kumsalda sevişen çiftler, tarlada güneş yanığı çiftçiler
Alçaktan uçan bir kuşun gülüşlerine takılıyor ellerim
Denizlerimde beyaz salkımlı köpükler, renkler dans eder.
Durgun bir göl arıyorum, çamlarla çevrili bir kenti bırakarak
Tarlasını sürüyor bir adam, sessizliğin sabanını kavrayarak
Çığlıklarda yaz böcekleri, tarumar bir yaşama haykırarak
Kayboluyor yollar önümde, güneş dönüyor tepemde azalarak.
İlişme yaralarıma, kangren sızılar yer bitirir kiraz dudaklarını
Hücremde bir korku, hücrelerimde alev, dindirme korkularımı
Kor düşer yüreğine ansız, söndüremezsin yar, deli yangınlarımı
Küf çığlığıma yankı, aydınlatamazsın sorgularınla karanlığımı.
Bütün sözlerimde küskünlüğün gözyaşı, insansız bir limandayım
Her yazı kendini anlatır mutlaka, sevginin sorgulandığı andayım
Sevdalı bir yüreğin tanımları boşlukta şimdi, günlerdir dardayım
Geç kaldım seni sevmelere kadınım, kaybolmuş bir bahardayım.
Gecikmiş baharları çağırınca yüreğimize, çakıl taşı yalnızlığımızın mor boyalı odalarında kadehlere dudaklarımızın hüznünü bırakırız. Sonsuz yargılarla mutluluğa yelken açtığımız sarı denizlerden geriye dönünce anlatacak çok şeyimiz olur. Hummalı bir titreyiştir aşk, gölgesi kendine dönünce mevsimler hep hüzün olur...