Gece Gezen Ruhlar
Aşk anlamaz gecenin halinden
haydi git yorgunsun
incecik beline dolanan dilime
aldırmadan uyu artık
ne Ferhatız ne Şirin
bildim bu son mevsimimiz
sığ suları ardına koy
derininden bir uyu ruhun huzur bulsun
sahilsiz bu şehirde
bu kadar pislik nereye dökülür
hele hele sahipsiz martıların
yolunu gözleyenler çok olur
bildim balıkçıların halini
neden çıkarlar geceden yola
gece gezen ruhların
tütün ezen kızlar gibidir gözleri
nerede bir tekel memuru görseler
takılır giderler peşlerine
aldırma ben şairim
kelam ararım onların ki köy hali
bir gün devrik cümlelerin
altında kalmaktan kurtulursam
ve sen Ajda belli bir kadehi
bana kaldırmadan kırarsan
bu sefer yemem içindekinin
nar suyu olduğu masalını
mümkünse gözlerini çekmeden
gözlerimden uzaklaş
Kahire’de kaç kahır çeken
çocuk varsa gidenlere
hepsine selam söyle benden
Nil’de yıkamasınlar ruhlarını
malum her aşk sonrası hain olan bedenim
ve inatla bedelini ödeyen ruhum
toprakla da örtseniz fayda vermez üstümü
dağları taşları yıksanız
yine söylerim söyledim söyleyeceğim
vebalini düşünmeyen yazmasın a dostlar
tek bir kelime cennetten çıkartır adamı
o hızla cehenneme sokar
aşk’a talipseniz efendiler
Araf’ta bir başına beklemek yok
sahiplerini unutmuş yalnız gezen ruhlar için
mana aleminde her harf çalı çırpı
her sözcük umursamaz bir yılkı