Gece Ve Yalnızlığım
Bu gece hüzünleri topladım sessizce
Kökleri öyle sarmış ki benliğimi
Hücrelerin payına sızılar düşmüş
Sarıp sarmalamış dört bir yanımı
Ruhumu savururken darağacına
Zamansız boynuma geçirmiş ipini...
Hüküm sürerken karanlık
Geceler hakim yine ötelerde
Ötesi bilinmez sırlar âleminde
Çıkmaz sokakların kör koynunda
Koca şehir ruhunu teslim etmiş âdeta
Sarmış gökyüzünü yine mistik yalnızlık...
Karabulutlar yıldızları esir aldı
Öyle delice esti ki rüzgar
Gri toz bulutlarını savurdu ardından
Yalnızlığıma yoldaş oldu bir avuç toz toprak...
Ruhumu sardı kefensiz ölüm
Bir değil; bin parçaya bölünürken tenim
Her parça da ayrı tattım acıyı
Bir tokat yere sererken sesimi
Kulaklarım da çınlar yalnızlık türküsü
Sadece ''sus'' derim titrek bir sesle
Sessiz ol ne olur bak ölüm uykuya daldı
Bırak uyusun ki unutsun beni....
Ve sen sevgili !
Yine kazanan sen oldun
Ben yalnızlığı üzerime çekerken
Sensizlik düştü kıvranan sancılarıma
Ki, terk ettin bu bedeni,
Şimdi hazırladığın zafer çığlıklarını
Dilediğince savur çıkmaz sokaklara
Ben kaldırımlardan kazırım yine
Toplarım yalnızlığın her zerresini...
07.08.2014