Gece/Köz/Kül
gece
yıldızlı bir nevresimdi üzerimde
üşüyordum ama sırası değildi
ateşe takılmıştı gözüm
tüm bitenleri
külüne katmış
kendisi de sönmek üzereydi
başımı çevirdiğimde
ay yüzeyinde beliren roman kahramanları
görünmüyordu artık
Tanrım dedim
okumayı bıraksam
alır mısın omzumdan bu yükü
ateş son bir kez yükseldi ve söndü
az sonra
güneş
gelinlik provası yapan dağların tacı olacaktı
hiçbir romana kahraman olmadan
derin nefes bir sigara daha içtim
burası köy yeri demişti anam
burada hayat gün doğmadan başlardı
bir avuç kül aldım
hâlâ sıcak
Tanrım dedim
güneş sıcak ama uzak
dokunamıyorum
köz sıcak ama yakın
dokunamıyorum
kül sıcak ama avucumda …