Gecelerin Sığ Yalnızlığı
Kan kırmızı güller sevişirken günah gecelerinde
Gözyaşı tespihleri döküldü tek tek
Adım başı çığlık adım başı feryat
Ufuklar karardı yıldızlar döküldü tek, tek
Gecelerin çıldırtan melodisinde dans etti şarap dudaklar
Bir tangoydu grama fon sevdasının kulakları
Pembe güller yerini aldı gecenin sabır dilimde
İnledi aşikar kalbin besteleri aşk rüzgarları esti gönül burçlarına
Kızıl güneş çoktan kaybolmuştu
Sonra şimşekler çaktı tekrar
Hüzzam makamı baş köşeye oturmuştu
Sarı odalar bomboş kalmıştı eflatun gecelerin sancısında
Ayrılık nikahı kıyılmıştı gözlerin ahusunda
Bakışmalar kar yangınlarında eridi gönül fanuslarında asılı kaldı
Gözyaşları döküldü gönül odasına
Adım bile atılmıyordu gözyaşlarına basmamak için
Tiraji komik,melankolik ve dramatik bir geceydi
Hani gece bile kendisinin bu kadar mağrur ve büyüleyici olduğunu bilseydi
Çoktan kendisine aşık olurdu ,
O hüsnü ceza ki gizemli gecelerin buğusuna saklanmış aşikar bir besteydi
Ten uyumuna mahrum olmuş titrek ,tiz cılız varlığı ve yokluğu belli olmayan
Şimal Rüzgarlarının diyardan diyara fırlattığı
İsmi cismi belli olmayan
Varlık ile yokluk arasında
Göz ucuyla bile bakılmayacak
Aşka yakışmayan kuytu ezik biçimsiz şekilsiz sığ bir yalnızlıktı ...
..yalnızlığı yaratan gecede şizofren söylenceler başlığı koydum güzel şiire teşekkürler tebrikler...