Gecenin Gri Düşleri
Gece yarısını bir geçe
Uyanır kara düşler.
Gömüldükleri mezardan tırmanmaya başlarlar ya
Sadistler hani...
Verdikleri zararı umursamazlar.
Haince,
Gaddarca,
Merhamet etmeksizin
Sürerler siyahları aydınlıklara.
Sormadan edemiyorum;
Nedir bu uğursuzluklar?
Hangi günahın bedeli?
Hangi mutluluğun taksiti bunlar?
Esirgenen ferahlığın cezası yetmezmiş gibi.
Yeter!
Sevmek istiyorum.
Duyuyor musunuz?
Sevilmek hesapsızca...
Kendime yüklediğim tabuları yıkmak,
İnşa ettiğim taş duvarları yerle bir etmek...
Anlamayan kaldı mı acaba?
Metruk bir şehre dönmüş gönlüm.
Alın yazımın son perdesi inmek üzere.
Az sonra bitecek gibi ömrüm
Ve ben hala keder içinde yüzüyorum,
HALA DERTLİYİM
Duyan var mı feryadımı?
Koca bir sessizliğin feryadı
Çınlar kulaklarımda.
Kalbimin ağıtları mı bunlar?
Cevap yok!
İpek saçlarım ne işe yarar
Okşayan ellerden mahrumsa...
Kara gözlerimin ışığı sisli,
Yârin bakışlarıyla aydınlanmadıkça...
Merhem olanım,
Yaralarımı kapatanım
Uzaklarda...
Yoruldum,
Ayakta tutanım yok...
Ağlıyorum,
Gözyaşımı silen yok...
Dardayım, dargınım kendime,
Barıştıranım yok...
Perişan haldeyim!
Hala sessizlik,
Hala cevap yok!
İpek saçlarım ne işe yarar Okşayan ellerden mahrumsa... Kara gözlerimin ışığı sisli, Yârin bakışlarıyla aydınlanmadıkça... Merhem olanım, Yaralarımı kapatanım Uzaklarda...