Geçmiş Günlerin Türküsü
Kaç mevsim geçti bir bilsen!
Gölgeni bıraktığın bu şehirde
Kaç mevsim, sessizce öylece
Bensiz, sensiz seninle baş başa,
Ve... Yalnızlıklarla dopdolu
Yalnızlığımın üstünden...
Tanıdık bir hüzündü gözlerin
Şiirleri eskilerdendi sana dair!
Umudu yokmuş umutların,
Loş bir sokak lambası gibi
Parlardı zamansızca kandillerin,
Ve... Hiç üşümezdin kalbimde
Elimde ıslanırdı yağmurların...
Artık hiçbir şey bilmiyorum!
Unuttum duruşunu, bakışını
Salınışını, bu şehrin caddelerinde
Ve... Unuttum adını senli şarkıların,
Notası kaybolmuş nağmelerin
Kan kırmızı didelerinde.
Artık siyah beyaz filmler gibi
Uyuttum utangaç gecelerimi
Narin bir leylak kokusuydu ömrüm
Ürkek adımlarını duyuyorum şimdi!
Nadim adımlarımın peşi sıra,
Ah... Bir unutsam, unutabilsem seni!
Giden yılların ardı sıra...
Şiirlerimi yarım bıraktım artık
Sustum şimdi sadece!
Ve... Her gece,
Perdelerimi sana kapatıyorum.
Sen bilmiyorsun! biliyor musun?
Hala gözlerimi kanatıyorum...
Şimdi;
Seni özlemiyorum desem inanma!
Yüreğimde onmaz bir çıbansın.
Ne zaman bir yalnızlık şiiri yazsam,
Ve... Ne zaman ağlasam,
Sen benim gözlerimde,
Eski bir yalansın!
Ne zaman bir yalnızlık şiiri yazsam, Ve... Ne zaman ağlasam, Sen benim gözlerimde, Eski bir yalansın
hem yalan hem de eski...şiir yazmaya değmez belki...
yine yalnızlık ve elbette peşisıra koşturan hüzün...
tebrikler. sevgiler.
Yalnızlığı ve hüznü de sevdirdiniz ya sonunda...
Gözleri kanatmamak için, eski yalanlara değil, yeni gerçeklere bakmalı.
Kutluyorum.