Geçmişe Giden Bir Aşk İşçisi

Geçmişin izinde bir işçiyim
Sana giden tünellerin altında
Karanlıkta bir sızıyım ben
Neden hep geçmişi ararız
Yakamayız yeni bir ışık

Şunu anladım biliyor musun?
Aslında gelecek önümüzde
Gözlerimizin önünde!
Tanrı saklamamış insanoğlundan
Biz göremiyoruz geleceğin bize yaktığı ışığı
Çünkü hep geçmişteyiz
Zihnimiz ve ona hizmet eden
Hiçliğin penceresi gözlerimiz
Geçmişte hep

Hep geçmişi düşünenlerin
Zaman kumbarasından harcayacak
Bugünleri ve
Yarınları olmazmış
Bilir misin?

Olsun harcanacak ne kaldı ki
Pazar olmuş şu kalbimde
Meydanda satılacak kaç aşk işçisi kaldı ki
Benden başka...

Özgürlük filan hiç deme sakın
Ne ki özgürlük
Bir esaretten başka bir esarete azad olmaktır özgürlük

Özgürlüğün esiriyken insan
Nasıl özgür olur
Ruh beden zindanındayken nasıl özgürlük olabilir ki
Ben bir aşk işçisiyken
Bizi kör eden aşk kapitalizminde
Asgari sevgi ile yetinirken
Sevgisizlikten kalbimin bütün azaları inlerken
Nasıl özgürlük olabilir

Olsun ben yine düşerim geçmişin kapısına

Ben ve gözlerim
Sana giden tünelin altında
Geçmişe giden karanlık damarların altında
Pişmanlığın ebrusuyla akarım bu damarda
Her şey geriye gitsin isterim
İnleye inleye siyah dumanlarıyla hayat trenim
Geriye gitsin isterim
Bu biçare yolcuyu son durakta değil
İlk durakta indirsin isterim

Belki anılarımın sahifelerini çevirirken
Garip bir hülya ile girerim sayfaların arasına
Tek sayfa da yeter bana
Hayat sirkinde son şakayı yapmadan ölüm
Hikayem değil ismi yazılsın

Geçmişe giden bir aşk işçisi....

22 Haziran 2012 31 şiiri var.
Yorumlar