Gel
İstanbul?u severdim seni tanımadan önce
Deniz ini severdim bu kentin
Bir de gecelerini
Hani bizim olan karanlığını
Hiç birinin anlamı kalmadı
Ne denizin ne de bu şehrin
Dağları severdim
Sarp patikaları
Çamları
Ve papatyaları
Şimdi sorar san bana
Yaşam bile anlamsız
Ve boş sensiz
Bir gülüşüne
Feda ederdim her şeyi
Ne İstanbul görünür gözüme
Ne de dağlar
Bir bakışına
Ölürüm
Anlıyor musun?
Haydi sevgili
Gel de bitsin bu hasretim
Gel rüsva etme beni