Gelirsen
Gelirsen yıkılır zindanlar,
aramızdan söküp atmaya güç yetiremediğim paslı parmaklıklar
isyan eder,
dağılır sicim sicim...
Gelirsen bil ki küser kalem kağıda
söz düşer sükut kalır geriye...
Göçer gider
geceleri gündüze,
gündüzleri gecelere kadar kanayan gözlerimi,
kanatlarıyla pansuman eden martılar,
ve çürür erozyona uğrayan hayatım.
Gelirsen bozulur bütün büyülü oyunlar.
kurallarına göre söylenmez artık
şarkılar.
gökten üç elma düşmeden biter öykümüz,
ve katledilir bin bir gece masal anlatan sultanlar.
bu kadar basit olmamalı,
yokluğun acılarımı yormalı
ve ızdırabı varlığından büyük olmalı!
Tarihler bileklerime kazıdığım ismi yazmalı
adımız geçmeli dipnotlarda,
sensiz geçen her gecenin sabahında
üçüncü sayfalara intihar temrinlerim basılmalı...
Başucumda sırıtan azrail'e
çıkmaz sokaklarda yaşıtlarıyla oyuna dalmış aklıma inat,
seni beklerken taşlarına tek tek dokunduğum kaldırımlara
bizi birbirimizden iten kanunlara inat
yine de gelme/sen
bitmek tükenmek bilme/sen.
Gidenler hep hüzün bırakmıştır yüreklerde ve gözlerde beklenmez mi hasret ile dönmeleri...