Gelmedin
akşam güneşi alev aldı kızıla boyandı
kucaklaşırken duygular
yay gibi gergin, şüphe kadar sessizken zaman
cevapsız soruları belledim
dilim dönmedi sensiz dualara
bilmem kaç kez veda ettim bozulmamış yatağıma
duvarlar sesime ses kattı da
gelmedin
mayın tarlası gibiydim tel örgülü
elsiz, dilsiz, bakar kör oldum , duruldum
büyüdü adını verdiğim canlar
bulutlar boşaldı yıldırımlar düştü
ay karardı yakamozlar söndü
yasaklandı tek başına ağlamak
kurudu denizler
gelmedin
çakıllardan ayıkladım ellerim kan içinde
simsiyah inciler çıkardım
bir de küf kokusu sinmiş yalanlar
şiirler yazdım nevri dönmüş
kabuk bağladı açtığın yaralar
deştim hergün kapanmasın diye
esrik bir hazla kanattım
ölüyle dans ederken bastım ölümün ayağına
cenazem omuzlarımda, bekledim
gelmedin
hani
sevgimiz bitince gelecektin
gelmedin
simsiyah