Gelmek İstersen Mezarıma
Gidenlerin dönmediği bir yoldayım
Cesedimi götürüyorlar dört koldayım
Gelmek istersen yar mezarıma
Ulu bir çınaraltı dibinde soldayım
Bensizliğe yazdığın mektupları getir
Bir tutam kınalı saçlarını getir
Gelmek istersen yar mezarıma
Avuçlarınla abıhayat suları getir
Zorlayamam yoktur asla baskım
Ama bil ki sende kalıyor aklım
Gelmek istersen yar mezarıma
Yoktur kuralım yoktur bir şartım
Ağlamasın kara gözlerin sakın
Zalim maskeni çıkar masumluğu takın
Gelmek istersen yar mezarıma
Yolunun üstü uzak değil pek yakın
Geçmişe özlem, az da olsa hatır
İtirafların varsa sakladığın bir sır
Gelmek istersen yar mezarıma
Hadi şimdi şeytanın bacağını kır
Günde bir kere olmasa da ayda bir gel
Dokunmasın toprağıma senden başka el
Gelmek istersen yar mezarıma
Bahane etme kimseler olmaz engel
Hatalarını ve suçlarını affettim
Suçlamayacağım yemin ettim
Gelmek istersen yar mezarıma
Bilesin öldüğüm gün azat ettim
Farketmez ha cuma günleri ha pazar
Korkma zebanilerden işitmezsin azar
Gelmek istersen yar mezarıma
Bir efsane olur, unutulmaz bir tarih yazar
Şiirde ne/ nedir ?
Abıhayat { Farsça }
Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağlayan bir su
Zebani { Arapça, İsim } Cehennem bekçisi