Gelmeyeceğim Sana
avuçlarıma bıraktığın boşluk
delirmemek için susuyor saatlerce
sesini seslerin içinde arayıp duruyorum
yüzünü yağan yağmurun ıslaklığında
o mevsimi olmayan çiçeklerle
kapına gelmeyeceğim çünkü hiçbir zaman
bir kalbe ansızın
sonsuza dek oturmaya gelmiş
bir kalp krizi gibi geleceğim sana
o zaman inkar edeceksin
soluğuna karışan o tanrısal müziği
ve tenindeki dondurucu ateşi
çünkü aşkın
bir piçin dudaklarından çıkmış bir kelime olduğunu
anlatacaklar sana,
çünkü seninle sevişenlerin ruhu
Afrika'yı sömüren
o pezevenklerin ruhuyla aynı olmuş olacak
seni kendi uydurdukları hikayelere inandıracaklar
reddedeceksin kendi doğurduğun o masum çocuğu
çünkü aşk benim sana anlatamayacağım
bir yalnızlık kadar büyüyecek içimdeki
ormanın en yaralı hayvanı olarak
o adamlar gibi
kapına gelmeyeceğim hiçbir zaman
çünkü en nedenli sevenler bile
bir mezarın başında sonsuza dek beklemezler
yelkenler rüzgarlarla öpüştüğünde
bir denizi yutmaya susamış gibi
sevişirdim seninle elbet, o gün
Akdeniz'i aştığında göçmen kuşlar
tutup bütün Afrika'yı
doyurmak gibi sevişirdim seninle elbet
seni senin hikayene
ve kendi sözcüklerime
inandırabilseydim şayet.
çünkü en nedenli sevenler bile
bir mezarın başında sonsuza dek beklemezler...
epik olmuş tebrikler.