Gelsem Sana
Aman vermez
Haldan bilmez
Zulada mapusluk var
Yüreği çevirmiş dört duvar
Gayrı kelebek ömürlü umutlar
Gayrı kulak sesi unutmuş
Unutulmuş hayat
Bağdaş kurulmuş dizlerde
Yaslanmıyor yarin cemali
Kesseler o dizleri
Kesseler yare yazılmayan dizeleri
Kış geliyor
Sokaklardan kaçmış kalabalıklar
Kasvet düşmüş şehirlerde kasketli insanlar
Bağdaşmıyor suretin şehre yar
sen bahara yakışan yeşilim
adın çıkarsa dilden gözlerde donar okyanus
solan çiçeklerse sararan bir mevsimim
esen rüzgarsa savrulan bir zerreyim
hasretlik düşer şu ömre
vuslat düşmez bir cemre şu ömürde
gelsem sana yırtsam karanlığı yollardan
kırsam duvarları
ah eder mi yürek
içimdeki yangınsa bu üşümek niye
atsalar cehennemin dibine
yandım der mi senden ayrı düşmüş ben
zincire vursalar bileklerimi
acır mı sana kavuşamayan ben
gelsem sana
bağışlar mı beni senden uzak düştüğüm zaman
yıkılsın bedenim
yıkılsın ruhum
sana gelmeyecekse kırılsın ayaklarım,ellerim
bu hasret niye
bu sınama niye
duvarlar yükselir gece çöker
çöker gözlerim sularda boğulurum
gayrı avaz avaz içime düşer ses
gayrı dermanı kalmaz sözün
15 Ekim 2012
begeniyle okudum. tebrikler şaireye.👍