Gemim
Derinliğe ihanet eden yağmurlar yağıyor
Hokralar bastı sanki vücudumu
Üzerimden geceye ağıtlar boşaldı
Üreme alanları kısıtlı
Senden bana kalan ağlayan umutlar vardı
Çok şımarık zamanlarım oldu
Sisli gemilerin önünde yol aldım
Gemilerim vardı içinde benden başka mültecileri olan
Hangi sehere ya da gün batımına hasret kim bilir
Yüzeyden akan sular da yüzmeyi öğrenemedi gemim.
Uyluk kemiğim bedenimden ayrı kaçıyor
Rüzgar kime, kim bilir nerden vuruyor
Kuşlarım yok benim bana yol gösteren
Yunuslar dünden düşman bana
Gemim batıyor dakikalar çimenlerin üzerinden akarken
Ateş sarmış dümdüz yanıyorum şimdi.
Hadi kurtarın beni
Diyecek gücüm yok
Sen çamurdan kuleler yap kendine
Gömülmüşüm kumların içine
Son kaplumbağa ölümü ararken gözlerimde
Ondan daha fazla sürünüyorum.
Çekildi kendi kulesinin içine
Ben gemimle beraber hala denizlerde.
Hatıralarım kalmadı benim
Gözlerimde ölümü arayan kaplumbağalar var.