Gemlik

Kör kasım güneşi vururken sabaha
Uyanıyor yalın hayallerini gömdüğüm kasaba
Yalan balıkçı hikâyeleri başlayacak az sonra ayağı çukurda masada

Radyoda babam kadar eski ezgi
Kursağımızı yakan bir demli çay
Ya da hayat kadar acı kahve

Belki susturacak sala
Şairi bilinmez şarkıyı
Derin bir nefes
Sonra Fatiha

Güz yaprakları gibi yatıracak
Dünün bebesini musallada
Ve uzun bir öykü gömülecek zeytin ağaçlı kaplı mezarlıkta

Saymayacağız kaçıncı Tanrı hasadıdır
Azrail tırnaklarına geçirdiği
Kaçıncı dalya

Yüz zeytin bir dalya
Sepetler dolusu öykü yatıyor bu metruk mezarlıkta
Kimi tomurcuk
Kimi yeşil
Kimi kapkara

Dağlarının rengi de döner bu şehrin Kasım'da
Yeşilden karaya

Zeytin tanesi umutlar düşer tek tek toprağa
Birde üstüne batık körfezin rengi alaca
Avuçları mor eller ayıklar kızılları eski seleden sabırla

Bir beygir yükü umuttur
Kör Kasım güneşi vururken sabaha
Uyandı yine yalın hayaller gömdüğüm kasaba...

15 Kasım 2012 942 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Hüzünlü bir şiir Gemlik ve ölüm iç içe hayatın labirentlerinde. Tebrikler Tarık bey yürekten...😅