Gerçek Masallar
bir piyano sesinde fısıltıydı
kulağımdaki masal,
ordan oraya savrulmuş
muzaffer amca gibi gerçek...
masal-da ne arar gerçek demeyin
sonu olmayan her masal
gerçektir
gerçekten--- bir de muzaffer amca'dan
dinleyin...
o,
eli eteğini çekmiş
geçmişine dönüyordu bu sabah
kuru sigarasının yanında
bolca hayallerin pişmanlığı vardı
öksürtüyordu zehir kokan
kırgınlıklar,
gözleri nemliydi
ya arkasında kalanlar...
mavi eser dumanı ateşin
nefisle bürünmüş geceleri meşkin
kumarı bitirir son kez çeker restin
muzaffer amca ya selamettedir
ya da virajındadır ölümün keskin.
kaybolan bakışları son anını arayıp
kollar---
sesizliğin gününü bekler.
sessizliğin Günü mü? diye sorar
ve susar tüm
sesler...
işte ... nefeslerde su olur yüzün
hasrette binbir gece masalı...
ne bir kralıyım dünün
ne bambaşka yalanı
kur'an da bir ayeti mealim
balçıkla sıvanmaz çok derin
tesadüflerde bir dize
kadar imgelerle gizliyim...
dinle sufinin o haybeden sesini
döner semaya mevleviler
kurulur sofralar koyu birliktelikler
muzaffer amca düşlerdedir
ta yirmi yıl öncesidir onun hayatı
hayatta kalan tek şey
geride bırakamadıkları...
Hüvel BaKi
''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''
''''''''''''''1946-1990''''''''''''''''''''''''
Ruhuna Fatiha
mezar taşın olmasada
kuruyan yapraklar örtsün bedenini
sonbaharın yağmurudur sana ağlayan
tek kişi...
şiir'deki olay tamamen hayal ürünüdür...
duygusal manzum bir hikayeyi hüzünle okudum. yüreğinize sağlık..