Gestapo İle Karanfil
gözlerinin darbesinden döner başım
kutsal bir ateşin işkencesinde
çıldırı nöbetleri geçiren ölüm gibiyim
güneş yanığı saçlarım hafıza kaybında
kıvrımlarımda kimsenin duymadığı türküler
ellerimin düşlek ayazında yasaklar
çareyi arayan küllüklerde cehennem
yorgun bir dünün susturulamaz iniltileri
ve bekleyen yarının sorgusal zulmü
inkar dolu şiirlerim alsın hemen savaş düzeni
tüm evreni sevdim sevdim de
perdelerin arkasına saklarım kendimi
hem acımasız hem korkak gestapo gibiyim
kor değmiş derinlerime yeni bir öykü yazamam
ah içimin bu ateşi
kavrulur kavurulur da karanfil
ruhumun kökündedir su
alışıktır paslı zincirlerim yitirilmişe ağlamaya
yaşamaktan anladığım iç kanama
aşktan anladığım bahardan çalınma
birazdan duyulacak göğsümün gizil nakaratı
hırçınlaşacak tenim
kanımı kaynatacak şarkısı
yanılmışlığımın kırk yaşını uyutamam
penceremin pervazında bekleyen imbat
bir yer söyle ki gideyim
yoksa o bakışlara yuvarlanacak ömür gibiyim
Korkak kahraman dizelerin liflere temasi
yagmur ve rüzgarin essiz dansi isiga dokunan bir el her dize de bütün renkelrden gökkusagi yapan ve aska salincak kuran imgeler hüzünle sevincin essiz dansi
özgün bir söylence
okudum astim bellegime
siir ve sevgiyle sair
her zaman söylüyorum kimimiz şiir yazıyoruz, kimimiz şiir yazmaya çalışıyoruz. elma ağcından kimse armut bekleyemez. sizi ise anneniz şiir doğurmuş ve şiir üretiyorsunuz. saygılarımla: rr.akdora
Şiirle geçtiniz gölerimizden eyvallah şairem...