Gibi
Sırtımın gerisinde kalmış bir anın içine gizledim
donmuş bir gözyaşından ibaret hüznümü
Hiddetli bir köpeğin önünde beklediği avludan
çıkıp gidişin gibi
bu günün sabahı...
Ve koşmak gibi ardından
tebessüme hasretliğim...
Yetişememek gibi sana.
Geri dönmek gibi asık bir suratla
hırçın köpeğin yanına
Ve gece boyu ağlamak gibi
entipüften kapıdan girişini beklemek...
Sancılı bir bitkisel yaşamın
fişinin çekilmesi gibi...
Yeniden dirilmek gibi anneciğimin tatlı sözleriyle
Ve yeniden ölmek...gibi...
Susmuşluk gibi gevezeliğim
Gülümsemelerim saklarmış gibi kederlerimi
Tövbesini arayan bir günah gibi
gümüşi vuslatlar...
Çocuğu ?yarın'a küskün bir ?dün'ün üvey evladı gibi
Havanın keskin griliğine denk bir hüzünle
fark edişin kaldırıma oturmuşum...
Kalemim dökmemiş hiç seni,
Doğum günü hediyem saman kâğıdına...
Eski bir defter arasında kuruttuğum mavi gül gibi
kurumuş damağım...
Ve yeniden adını telaffuz etmek gibi
lâl olmuş dilimin sahte hüsranı...
Ve fail ? i meçhul bir cinayetin kurbanı gibi
ölmüş ruhumun önünde diz çöküşüm...
Ağıtlar yakan yaşlı kadının yazmasını omzuna atışı gibi
iki kaşının ortasına sapladığım küfrüm...
Çok teşekkür ederim. Sevmek, nefsin ölmesi gibidir. İki kişilik yaşamaya alışır, insan..
sevmek zaten ölmek demektir senin dediğin gibi çok güzel bir şiir tebrik ederim...