Gidemem
Sen bilmezsin beni gülüm...
Bilmezsin içimdeki fırtınaları,
Kalbimdeki sert kayaları aşındıran deli dalgaları,
Bilmezsin...
Bazen iyice kopar, düşerim...
Vazgeçerim hayattan, hayatın her şeyinden,
Düşünürüm, düşündükçe güzelleşir gözümde ölüm.
Sonra seni düşünürüm, hiçbir şey senden güzel gelmez,
Hiçbir şey senden daha güzel değil gülüm...
Kafam karışır, daralırım, bunalırım.
İşte o an gelir aklıma çekip gitmek,
Kaçıp gitmek bu şehirden...
Uzak diyarlara, bilmediğim memleketlere,
Her şeyimi burada bırakıp, her şeyi unutup, vuslatsız...
İçimde yangınsız gitmek isterim...
Kafam boş, cebim bomboş,
Olsun... Gözlerim ağlarken gitmek isterim yine de
Amma ağlayan gözlerimden, gözlerin gelir aklıma
Her zaman gülmesini bilen, simsiyah gözlerin...
Benim yüzümden ağlayacak ya,
Kızarıp şişecek ya gözlerin,
Bir değil bin hançer oturur nah şurama, gidemem....
...
Gözlerinden geçerim, düşerim yollara
Hayali bir bilet alırım gardan,
Bir direğe yaslanır, bir cigara yakarım,
Gelen geçene şöyle bir göz atarım.
Fenalık bilmez masum yüreğin gelir aklıma,
Kim bilir ne acılar yaşayacak yokluğumda,
Nasıl ıstırap duyacaksın hainliğime?
Benim yüzümden küseceksin ya belki insanlara
Minik yüreğinin isyanı gelir aklıma,
Bir dağ çöker omuzlarıma, gidemem...
...
Her yola çıktığımda koşar adım kaçarım bu şehirden,
Yetmez...! Kendimi bir trene atarım,
Boş bir kompartımana sinerim sessizce,
Ama bir dakika sürmez sefam bunalırım,
Camdan sarkıtırım kendimi,
Bir rüzgar vurur yüzüme, dağılan saçlarımdan.
Saçların gelir aklıma,
Simsiyah kıvır kıvır saçlarını düşünür, gidemem...
...
Sonra...
Sırasıyla ellerinin sıcaklığını,
Tenin kokusunu duyarım,
Bana salınıp gelişin gelir aklıma,
Nasıl gözlerimde sevgiyle eridiğin,
Sevilmeye muhtaç halin,
Sevdikçe yüceleştiğini düşünür, gidemem..
Biliyorum...
Bendeki bu yürek sendeyken,
Sen hala bendeyken,
Gidemem...
Ben bu şehirden sensiz gidemem...
_________yorgunkalem...