Giden Zaman - Gelen Pişmanlık
Böyle gelmiş de gider sanarsın,
Şans her zaman güler der, aldanırsın.
Dünyanın türlü dertleri üstüne yüklenince,
Of demeye fırsat bile bulamazsın.
Senden ibaretmiş gibi görürsün dünyayı,
Bilmezsin bizim de orada yaşadığımızı.
Önünde dikildiğimizde bir dağ gibi,
Aşılması zor bir engel sanıp kaçarsın.
Sana verilen nimetleri beğenmezsin,
Yemeğinin yarısını yer, diğerini itersin.
İçinde bulunduğun durumdan hep şikayetçisin,
Ama böyle olmasını, yaptıklarınla sen belirlersin.
Kendini tanımak için bir adım atmazsın,
Sana yaklaşıldığında hep geriye kaçarsın.
Vahşilik tabiatını içinde fazlasıyla barındırırsın,
Sonra neden kalbim boş diye yakınırsın.
Bir kalbin olduğunu sızlayınca hatırlarsın,
Boşa geçirdiğin her güne yanarsın.
Ahlar ve vahlar ile düzelir sanarsın,
Oysa ki daha da kötüleştiğini anlayamazsın.
Geç kalmışsın hayatı yakalamaya,
Gitmiştir elinde, avucunda ve hayalinde olan.
Arabana binip son hızla da gitsen peşinden,
Uçup gitmiştir zaman, yakalayamazsın.
Zayıflamıştır artık gözlerinde yanan ateş,
İncelmiştir ruhun, tıpkı bir sicim gibi.
Pişmanlıkla geçirirsin kalan her saati,
Ner beni, ne de seni getirir geri.