Giderken
Kahrolası gece karanlığı,
Unutma demiştin giderken o son sözlerimi,
Parmakları nasır, çatlamış derisi
Yenmiş tırnakları, ısırılmış etleri...
Ayagında kan kırmızısı topuklu şevhet.
Alaca bulaca yapılmış makyaj...
Bukle bukle saçları, incecik kaşları...
Döndü ve şöyle dedi..
Unut artık söylediklerimi vakit geç ve karanlık...
Kapıyı çarptı ve çıktı...
Ben;
Oturmuş olan biteni izliyorum..
Sanki o gitmemiş gibi, yankılanıyor sözleri,
Duvarlar kireç, önümde eski ahşap bir masa
Sandalyemin bir ayagı çıkık,
Masanın üstünde duran bardak kadar,
Saf ve boş bir kalbe sahiptim, donakalmıştım..
Yağmur cama vurmaya başlamıştı ve o çoktan köşeyi dönmüştü,
Topuk sesleri sokaktan git gide kayboluyor,
Kalbimin küçük faişesi beni terkediyordu...