Gidişine Dair
Üşürüm
Elini çekmiş dünyamdan güneş
Kışın ayazı böğrüme çökmüş
Süpürülmüş hayallerimden umut, umutlar
Gerçek
Ayrıldığımız noktada
Pususunu kurmuş
En çok dokunmayı istediğimde eline
Dokunamadığımda üşürüm
Şaşkınım, üzgün, kırgın
Yorgun hücrelerimde ki, her şey tükenmiş
Atılmışım bir kenara,
Korkularım karanlığa eş
Sonsuz korkularım
Her şeye neden
Ben miyim?
Tanrı mı?
Yalvarsam da boş
En çok muhtaç olduğumda
Yakarışlarımı duymadığında üşürüm
Seni seviyorum desem de havada kalır sözlerim
Lal olur sana varmayan dilim
Tattığım acı, acılar azaptan ateş
Tek bir hayat belirtisi kalmadı nefesimde
Yaşam diye aşkından içtiğim
Ve yalnızlığında taş kesildiğim
Kör bir bıçak duruyor yüreğimde
Merhem olamıyorsa varlığın yaralarıma, üşürüm
Bu ölü mezarını arıyor
Az sonra toprağı kazılacak
Yeryüzü denen kürede
Sonsuz uykularda soğuyacak
Duygular öldüğünde
Umutlar, hayaller öldüğünde
Gelecekte bir gülücük bulamadığında
Ölür insan
Başkaları yaşadığını zannetse de
Konuştuğunu ve duyduğunu
Amaçsız bir yaşam
Anlamsız bir hayat
Gidişinin üzerinden kaldırır kefenini
Bedenime dolar hüzün
Geceler uykusuz ama nasıl olsa uyur gözlerim
Uyanır her sabah
Göremediğimde yüzünün
Gülüşünü
Buğulu bakışını
Hissetmezsem duygularımda üşürüm
Ölmem belki ama
Ölünceye değin buz kesilir her yerim
Bu başka bir üşüme..
Buz keser duygular..
Kutlarım👍