Gidiyorsun
gidiyorsun,
dört kollu bir tahtta uzanmış,
ardında yüzlerce sevenini selamlayıp usuldan,
ve ansızın,
ve kimsenin fikrini almadan,
umursamadan sana alışkın gözlerin feryadını,
sevgilinin özlem sızan tenini,
yeni yetme delikanlı yaşını,
pişmanlıkları ile gam gam tomurcuklanan abini,
ana kuzusu kucağını,
babanın gözlerinde parıl parıl gururunu,
kah bilmeden, kah görmeden gidiyorsun...
erkenden,
istemeden,
yarım bırakıp arda kalanları,
seçemeden gidiyorsun yaşamayı...
hayatın hüzünlü finali..