Gitmeli Bu Şehirden
Ağzına tükürdüğüm şehir,
Benden aldıklarını bana ver,
Nedir bu çektiğim senden.
Doğduğumdan beri düştüm zamanın peşine,
Hep bilinmeyen yerlere götürdü beni,
Gittiğim yerlerde,
Kimse/sizdim,
Yalnızdım,
Üstelik şehirlere düşürdü beni..
Gecenin içinde ayaz var,
Ben senin içinde üşüyorum,
Bırak da donsun yüreğim,
Senin yalnızlığında üşüyor gayrı meşru düşlerim.
Ey şehir!
Sana direnmek yeminim olsun,
Yalnızlıktan kan kusturduğun şu zavallı insancıklar,
Belki anlamıyor seni,
Ve ben,
Geldiğim günden beri anladım seni...
Geldiğimden beri bu şehirde gariptim,
Bu yüzden şiir yazdım,
Bu yüzden belkide şair oldum,
Ve bu yüzden salvolar yağdırdım karanlıklara,
Bu yüzden aşık oldum hiçliğe,
Bu yüzden vurgunlar yedim bu kahpe şehirde..
Kahrolası Eylüller bu şehirde vurdu beni,
İlk isyan bayrağımı bu şehirde açtım,
Ve ilk kez bu şehirde ağladım şehrin en kuytu yerinde..
Bu şiir ,bu şehir;
Biraz yalnızlık kokar,
Biraz sen,
Biraz da ben.
Ey Bizans'ın kahpe ve ukala şehri,
Şimdi bana nasıl vereceksin,
Acılar içinde kıvranarak geçirdiğim bu ömrü,
Şu tenha sokaklarda bir köpek,
Belli ki yalnızlığından üşüyordur,
Kaldırmış havaya kuyruğunu titretiyor,
Ne düşünüyor acaba,
Ben gibi ürkek,
Belli ki arayış içinde gözleri..
Karşı kaldırımda bir kedicik,
Taklalar atıyor kaldırımda,
Gecenin en kör anında,
Mutluluktan sevinç çığlıkları atıyor,belli..,
Yalnızlığım yüzünden yakacağım bu kahpe şehri,
Göz göz olmuş yaralarım,
Bu yüzdendir ki,
Her şeyi en ucuza s/atarım..
Ben bu şehre yalnızlığım yüzünden çok göz damlaları akıttım,
Aldırmadı bana bu şehir,
Alacağın olsun,
Haramdır sana verdiklerim.
Hayallerimi çok ucuza sattın be şehir,
Alanlar da pişmanlık duyuyordur,
Geriye ne kaldı,
Bir törpü ömür.
Ve ilk kez bu şehirde aşık oldum,
İlk kez bu şehirde kalabalıklar içinde yalnız kaldım,
İlk kez bu şehirde küfürlü naralar attım,
İlk kez Yenikapı'da biramı içtim,
İlk kez geçenin karanlığında Ahmet ile Güneş Sinemasında film seyrettim,
İlk kez Bakırköy Osmaniye Karakolu'da özgürlüğüm katline ses çıkaramadım,
Ve ilk kez ikinci şubede insanlığımdan tiksindim ve utandım,
Her şeyin ilkisin be şehir,
Nefretimin ve sevgimin,
İlkimin ve sonumun,
Ve ömrümün.
.
.
..
Bahar yorgunluğuna benziyor bu yorgunluğum,
Kaç Eylül sende geçti Ey! Şehir,
Belki bundandır,
Benim yürek yakan bu iç geçirişlerim..
Zapt-u rapt altına aldım bütün yalnızlıklarımı,
İçimde üşüyen yaralarım,
Ah!Benim ömrüm,
Ah!Benim yalnızlıklarım...
Ey şehir,
Geceleri düştüm peşine,
O geceler ki,
Örtsün bütün yalnızlıklarımı.
Yüreciğimle kilitli dolaşırım bu şehirde,
İki yüzlülüğün kitabını yazıp attım içime,
Hep beynimde tilkiler dolaşır,
Gel gör ki,yapamam,
İnsanım işte...
Aldatmak onursuzluk demiş şair,
Bir kere bu sözü attım içime,
Gel sen bu sözü çekip al bakalım içimden,
Olmuyor işte...
Verelim de şu dünyayı şairler yönetsin,
Hele bir hesaplaşalım bir kere,
'İlk emrim',
Bütün kindarlar topyekün hapse...
Şiir kokmuyor bu şehir,
Güya ben şair oldum,
Yazıyorum işte,
En son budur ahvalim..
Şimdi düşünüyorum da,
Ya bu şehir olmasaydı,
Şiir de elbet olmayacaktı,
Şirazesi bozuk şiirlerim de elbet olmayacaktı,
Ve belki de ben hiç olacaktım,
İşte bu yüzden,
Seviyorum seni be,kahpe,...
sıkı serzeniş.... don kişot gibi savaş mı açsak ne..:)
tebrikler yüreğinize👍👍👍
Günün şiirini ve şairimizi kutlarız👑
Bu şiir
Ve bu şehir
Çok beğendim
Hüseyin bey kutlarım👍