Gittin Ne mi Oldu

Gittin, ne mi oldu?
Daha ne olsun, güneşi buzluğa koydu Tanrı
Cüneyt Arkın yaşlandı, Yeşilçam'ın yerini pembe diziler aldı.

Bir keresinde annem helva yapmıştı, cevizliydi
Dedem ölmüştü,
Daha duruyor cebimde bayram harçlığı...

Harcamak kolay değil, bazı şeyleri...

Bazı şeyler bile değildim senin için, kolayca harcardın yani...

***

Sarışın, kahve gözlü nankör sevgililerim vardı
Kediler görse utanırdı, o derece sadık kalırlardı...

Ne mi oldu?

Daha ne olsun, sen gittin bir de üstüne...

Bir öğleden sonraydı, kantinde karşılaşmıştık
Yanında bir çocuk vardı, seni benden alırdı...

Bilmezdim...

Aşıktım....

Sen gittin, sonra fragmanı gösterime girdi bir ayrılığın
Filmin tamamına merak sardım, tek başıma sinema gittim...

Sen yoktun...

Adı aşktı...

Baş rolündeki benmişim meğerse,
Kendimi izledim, dayanamadım...

Alıp başımı gitmek istedim,bütün roller sana kalsın diye...

Ne mi oldu?

Beceremedim...

****

Sen gittin...

Çok şey kaldı geride,
Çok şey gitti,
Çok şey bitti
Ve çok şey başladı bende...

Sonra,
Ne mi oldu?

Harbi değil ama, derbi gibi bir maçtı işte aşk...

Tek taraflıydı,
Teki de fanatikti,
Rengi sendin,
Forması sensizlik...

1-0 öndeydin hep, Tanrı seni tutmuştu bir defa
Everanjı eksilerdeydi sevmelerimin, kalbinin fikstrüründe...

İddiaa'ya girmişti sanki, kazancı vardı ayrılığın
Şike uyguluyordu, seni benden almak için...


Ve sen gittin...


Ne mi oldu?

Nemli oldu gözlerim,
fazla rutubetliydi çünkü,
karbondioksit salgılamayınca ciğerlerin, bulunduğum ortama

Ortama ayak uydurumadım yani, düşüp durdum ardınca...

Ve sen gittin,
Flaş haber attı manşetler;
"mahşerde hesap ödeyecekmiş şerefsizler"

Hemen inandım, çünkü
Şerefinizdendir, duruyorsa soframızda hala alkollü içecekler....

Ne mi oldu?

Daha ne olsun,
Sen gittin, güneşi buzluğa koydu Tanrı
Bir de farz kıldı; seni tek bir saniye bile unutmamayı...