Gittin ya

Gittin ya

Öyle bir yerdeyim ki

Güneş şakağından kırık

Geceler uzadıkça uzayan sarmaşık

Çöküverince akşamın alacasına suretin

Çıtı çıkmaz bu kentin

Rüzgârlardan medet umsam, fırtınalar koparır

Bulutlara sorsam seni, sicim sicim yağdırır

Ne zaman iki satır damıtsam çaresizliğime

Kağıt ıslanır, kalem kırılır


Bu kadar geçmeseydin içimden

Salınır mıydı sokak başlarından gölgen

Gelivercekmişsin gibi aniden

Tozutur muydu kuş gönlümü ayak seslerin

Üstelik, aralayıp perdesini kederimin

Sürer miydim izlerini geçmişin


Gittim ya

Öyle bir yerdeyim ki

Tan ağarmaz buralarda

Zaman, iki ateş arasında pusuda

Sanki ağır yaralı şairim namlumun ucunda

Dilimde tarumar bir ezgi

Aklımda henüz yazamadığım o kuşatmalı şiir

Hangi cümlenden başlasam söze

Dört koldan sarar yokluğun benliğimi

Öyle derin suskular içindeyim ki

Sustukça harelenir, kömür karası gözlerin


Artık

Hiçbir şey eskisi gibi değil

Ne ben benim sabahlarına doğan ışık

Ne de sen sensin gecelerime sızan aşık

Tenimize vuslat değdi,

Soyuldu ömür törpümüz

Kalp evveli, ruh ahiri

Dilsiz bir limandan yol aldık biz

Durmadan, durulmadan kürek çekiyoruz

Suları hırçın, dalgaları terli düşlerimizin çıkmazına

Ne zaman demir atsak sığlarımıza

Yok olup gidiyoruz

Düşüyoruz, sevdanın amansız girdabına

23 Aralık 2024 13 şiiri var.
Beğenenler (10)
Yorumlar (2)
  • Günün şiirini ve şairini tebrik ediyorum. Güzeldi.

  • 2 gün önce

    ölüler yalan söylemez dedi mezarlık yokuşunda bir taş yontucusu çivilerle çarmıha gerdiği kelimelerle dolu mezar taşlarını işaret ederken ama sen ey nefesim göğsüme sürgün edilen hangi mezarın içinde saklanıyorsun hâlâ yağmurların anlatamadığı cümleler dolanır ağzımda dizeler üşürken geceyi yorgan yaparım

    // küller içinde bir gül soluklanıyor avuçlarımda açlığını kutsayan bir şairin ayak izleri gibi sana yalan söylemedim hayır tanrı bile gücü yetseydi kalbimin çatlaklarından doğurduğum hüznü görürdü ama hangi dize seni yaşatabilir hangi dua çırpınır kanatlarıma değmeden

    // gökdelenlerin tepesinde bir melek bağırıyor şimdi ey aşkın zifiri yangını karanlığı parçalayan çığlık sakın unutma toprak senin için yanmaya devam eder rüzgârın kanatlarından düşen dua gibiydi gözlerin ama gülüşün bir ihanetin kıyısında

    // karanlık odalarda sustuk şairler öldü mezar taşları sustu ama biz hâlâ kelimeleri seviştirmek için karanlıkta buluşuyoruz şimdi bırak kanatlarımızı toprak okusun çünkü her yara bir dizeyle kapanır ve biz kapanmamış bir şiirin yarasıyız

    tebrikler