Giz Defterimden/vefalı Bir Dosta
O gün gözlerimde yalancı hayaller peydahlandığı zaman
yarınsızlık zikirlerine yatmıştım.
Yarınıma sevgi kakan öğütlerin
tek tek süzülürken harflerden,
mutluluk paçavralarımdan asılıydı.
Asil bir duruşun vardı düşüncende
ne bölük ne de pörçüktü.
Yanlışlarım o kadar çoktu ki niyetlerim hep gölgesiyle ilintiliydi,
umudum morarmış bir yüzün çilesinde
dünya ya bakarken
sen geldin,
saatim kayıp bir korsan gemisiydi, dakikaları belirsiz,
saniyeleri hiç yoktu,
güvertesinde ben asılıydım
rüzgarın şiddetiyle ordan oraya savruluyordum.
Çürük bir dala tutunmuş nerdeyse düşecektim,
karanlığın ecdadına.
Sen o vefa semtinden adını almayan kadın
yüreğin berrak su gibi,
Kevser suyu aydınlığında yaşamlar kişnettiğin zaman
insanlık sana ihtiyaç duyacaktı
ve duydu da o saplantılı çocuk hemen....Sen ellerinden tuttun .....
sen yüreğine gazapsız sular bıraktın,
ve sen ışıklara dokunduğun zaman açıldı gözleri,
ilk bakışda yorgun ve anlamsız bakıyordu.
Sen ışığını üstüne çektikçe,
sana her daim göstereceği
bir saygının nöbetleri içine girmiştim.
sensizliğin yüreğimde yalınayak gezip,
köz gibi acılarda kendini yakacakken
sana gelmek
bir mahşerin meydanında asılmaktı ey dost.
Nar çiçeklerinin kızıllığından,
bir bulutun karartısından,
bir bedevinin gölgesinden
ve bir aşkın atmosferinde cefa çekmek
hiç bu kadar anlamlı değildir seninle konuşurken......
(B'ye dairdir.)
yüreğine sağlık abim çok güzeldi yine
👍👍👍
'' Nar çiçeklerinin kızıllığından, bir bulutun karartısından, bir bedevinin gölgesinden ve bir aşkın atmosferinde cefa çekmek hiç bu kadar anlamlı değildir seninle konuşurken......''
hepsinden de öte;
'' konuşurken gözlerime bak yüzüme bak diyorsun peki hiç düşünmedin mi hücrendeki bu mahkümun IŞIKTAN KORKTUĞUNU..''
sevgi dileklerimle değerli arkadaşım